Suriyeliye bedava olan sağlık hizmeti Türk’e lüks sayılıyor

Türkiye’de ekonomi uçuyor, kaçıyor yalanlarıyla geçen günlerin ardından varılan nokta sabahın 6’sında girilen ucuz et kuyrukları oldu!

90 yaşında emekliler giriyor bu sıralara 90 yaşında!

Toplu taşımalarda anons geçerler, “Engelli ve yaşlılara öncelik verdiğiniz için teşekkür ederiz” diye ama kimsenin umurunda değildir, açlar mı toklar mı?

Önemli olan oturmalarıdır!

Sadece emekliler ve yaşlılar mı bu durumda peki?

Hayır!

Asgari ücretlisi de böyle işsizi de!

Resmi rakamlarda iş aramaktan umudunu kesenlere “işsiz” denmediği için, işsiz sayımızda bir o kadar düşük hamdolsun!

Peki aç açıkta kalan vatandaş sayımız ne insanın rakamlara indirgendiği günümüzde?

Askıda ekmek, tanzim kuyrukları derken doğru düzgün beslenemeyen vatandaşlarımız karınlarını doyurmak için kuyruklarda heba oluyor!

Yeterli gıdayı alamayan, sağlıklı beslenemeyen vatandaşlar açlıkları yanlarında sağlık sorunlarıyla da boğuşmak zorunda kalıyor artık!

Başka faktörlerde etkilidir muhakkak ama en temelde gıda eksikliğine bağlı olarak artık günümüzde tiroid ve buna bağlı hastalıklarla, eklemlerde sıvı kaybı vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor!

Ne yana dönseniz bu hastalıklardan birinden muzdarip, bir vatandaşı görmek mümkün.

Tiroid hastalıklarını karşılayan SGK ise, diz hastalıklarıyla ilgili sıvı enjektesini karşılamıyor.

Konuyla ilgili görüştüğüm bir eczası, bu sorunun SGK ile ilaç firmaları arasındaki “ürünlerin fiyatlandırılmasından” kaynaklanmadığını, dize enjekte edilen sıvıların hiçbirini SGK’nın karşılamadığını belirtti.

SGK’nın lüks olarak gördüğü diz içi enjeksiyon ise bu hastalığın tedavisi!

Hastalık tedavisinin lüks sayıldığı günlerden geçiyor Türk insanı!

Tıpkı gribin, soğuk algınlığının ve diğer hastalıkların nasıl bir tedavi yöntemi varsa bunun yöntemi de bu!

Ama SGK’ya göre bu lüks!

Konuştuğum eczacı, dizde sıvı kaybı nedeniyle oluşan kıkırdak kaybı gibi durumlarda başka bir tedavi yönteminin bulunmadığını belirtirken, dize enjekte edilen sıvının tanesinin 2 bin 350 TL olduğunu belirtti.

İki dizinizde sıvı kaybı olması durumunda tek enjeksiyonda ödeyeceğiniz ücret 4 bin 700 TL olurken bu hastalığın tedavisinin en az 1 hafta aralıklarla yapılan iki enjeksiyon olduğunu da belirtti eczacı.

Yani vatandaşın cebinden çıkacak para en az 9 bin 400 TL!

Peki SGK, Türk vatandaşlarının eklem sorunlarına ilişkin ihtiyaçları olan tedaviler karşılanmazken bedava sağlık hizmeti verilen Suriyeliler de bu tedavi için para ödüyor mu acaba?

Yoksa devlet kasasından, vergilerimizle mi karşılanıyor Suriyelilerin eklem tedavileri?

Yani Türklerin cebinden çıkan parayla mı Suriyelilerin dizlerine derman oluyorsunuz!

Çünkü biliyorsunuz sağlıkta artık öncelikleri var!

Türklerin önünde hizmet alıyorlar, artık öncelik onların!

Geçici koruma altında oldukları için Genel Sağlık Sigortası primleri, devlet tarafından ödeniyor, neden?

Geliri olmadığı için çalışmadığı için!

Aynı durumda bir Türk vatandaşı kaldığında ise, çalışmayan, geliri olmayan bir Türk vatandaşına GSS borcu çıkarılıyor!

Yani Türk’e gelince “paran varsa sağlık hakkın var” diyen sayın hükümetimiz, Suriyeli’nin parası yoksa “sağlık bizden” deyiveriyor nedense!

Suriyeliye harcadığınız bu parayla Türk vatandaşlarının bu sorununa da çözüm olamaz mısınız?